10 Temmuz 2007 Salı

Jack Sparrow Replikleri

Mahkum: Siyah inci mi? Hakkında hikayeler duydum. Neredeyse on senedir gemilere ve şehirlere saldırırmış, geride hiç bir zaman canlı bırakmazmış.
Jack: Canlı bırakmaz mıymış? O zaman o hikayeler nereden geliyor, merak ettim?


Will: En kötüsü olursa uygulanacak kural nedir?
Jack: Korsan kuralı; geride kalan her kimse arkada bırakılır.


Jack: Biliyor musun, korsanlar hakkında bu kadar umutsuz düşüncesi olan biri için korsan olma yolunda iyi ilerliyorsun. Hapishaneden bir adam kaçırdın, filoya ait bir gemiye el koydun, bir grup korsanla Tortuga'dan denize açıldın… Ve tamamen hazine takıntılısın.
Will: Doğru değil; hazine takıntılı değilim.
Jack: Her hazine altın ve gümüşten ibaret değildir dostum!!!


Barbossa: Öyleyse benden bir sahilde elimde bir isim ve senin sözünden başka bir şey olmaksızın dikilip, gemimle birlikte uzaklaşmanı izlememi bekliyorsun?
Jack: Hayır. Senden bir sahilde elinde hiç bir isim olmaksızın dikilip, kendi gemimle birlikte uzaklaşmamı izlemeni bekliyorum ve sonra ismi sana bağıracağım. Kaptın?


Barbossa: Sadece tek atışın kaldı ve biz ölemeyiz.
Jack : [Will'e] sakın aptalca bir şey yapma.
Will: Siz ölemezsiniz [silahı kendisine doğrultur] ama ben ölebilirim
Jack: Bunun gibi.


Barbossa: İmkansız.
Jack: Muhtemel değil.


Elizabeth, Jack’i öpecekken;
Jack: Bu sahneyi hatırlıyorum!!!


“O güvende, aynen söz verdiğim gibi. O Norrington'la evlenecek, aynen kendisi söz verdiği gibi. Ve sen de O’nun uğruna öleceksin, aynen senin söz vermiş olduğun gibi.”


“Bugünü Jack Sparrow'u neredeyse yakaladığınız gün olarak anın!!!”


"Kaçmak için savaşmamız lazım!"


“Sizinle niye yola çıkayım ki? Dördünüzde beni öldürmeye çalıştınız hatta biriniz başardı!”


Son olarak Captain Jack Sparrow, anlatılan efsaneye göre ıssız bir adaya terk edilmiş ve oradan kaplumbağa kabuklarını kullanarak yaptığı salla kurtulmuştur. Filmin bir yerinde “Kabukları nasıl bağladın?” şeklindeki bir soruya "Ense kökümdeki saçlarla!!!" şeklinde karizmatik bir cevap vermiştir.